twitting:

    follow me on Twitter

    21 Haziran 2008 Cumartesi

    ...for all these weird creatures...
    who lock up their spirits...
    drill holes in themselves...
    and live for their secrets...

    Kontrolüm dışındaki o kadar çok engelle karşılaşıyorum ki, geleceğe dair plan yapmaktan uzun zaman önce vazgeçtim. Yarın ne olacağını bilmiyorum. Açıkçası umursamıyorum da.
    Bu sayede artık hiçbir sürprize şaşırmıyorum. Öyle ki, az önce sevdiğim bir akrabamın vefat ettiğini öğrendim. Dışımdan "Aa, gençti daha" derken içimden "Eh, kurtuldu" dediğimi farkettim. Bana öğretilen, böyle bir şeyi içinden geçirmenin bile saygısızlık ve düşüncesizlik olduğu. Ama hiç vicdan azabı duymuyorum içimden öyle dediğim için. Keşke dışımdan da söyleyebilsem, ama toplumda hoş karşılanmak için, her ne kadar bunu yapmaktan utansam da, çeşitli maskeler takmam, yalan söylemem gerek. Öte yandan, en sevdiğim insanların ölüm haberini aldığım günler geldiğinde buna kayıtsız kalacak olmaktan da korkuyorum. Mantığım fazla şımardığımı söylüyor. Ama şu anda dümende vicdanım var.

    Aslında şu anda çok, çok mutlu olmam gerekiyordu. Son günlerde yaşadıklarım "tam istediğim gibi bir hayat" tablosuna çekilen son bir kaç fırça darbesi olmalıydı. Ama aksine, sanki bu güne kadar sadece sabun köpükleriyle doldurmuşum gibi, inanılmaz bir boşluk ve gam var içimde. Neyle dolduracağımı bilmiyorum. Aslında kendime kızgınım, ama oturup neden kızdığımı soracak cesaretim yok.

    Kendime verdiğim tek cevap, "sanırım bazı hayaller daima hayal olarak kalmalıydı" şeklinde. Ama bunun da gerçek olmadığını biliyorum.

    ...But i'd be allright...

    0 yorum: