twitting:

    follow me on Twitter

    24 Kasım 2008 Pazartesi

    Vaziyeti değiştiremeyeceğimizi anladığımız zaman, kendimizi değiştirmek için çabalamaya başlarız.
    -Viktor Frankl

    18 Kasım 2008 Salı

    "Çalışmayan şeyleri fark ediyoruz. Çalışanları farketmiyoruz. Bilgisayarları farkediyoruz, onlara ödediğimiz parayı farketmiyoruz. E-Kitap okuyucularını farkediyoruz, kitapları farketmiyoruz."
    -DNA

    11 Kasım 2008 Salı


    "Gençler! Aptal aileleriniz tarafından rahatsız edilmekten usanmadınız mı? HAREKETE GEÇİN! Çıkın... Bir iş bulun... Kendi ayaklarınızın üzerinde durun. Hazır her şeyi çok iyi biliyorken, geç kalmayın!"

    2 Kasım 2008 Pazar

    Golden dust of dirt age pt 2: Fourth Age of Sand

    Hayat denilen şu göz kamaştırıcı kakofoniye birazcık anlam kazandırmak için belki de, insan medeniyetine birazcık daha katkım olsun diye yeni yollar araştırıyorum daima. FreeRice benzeri "tıkladıkça bağış yap" sitelerinden "sıkılmam" (evet, böyle söylemek hoş değil) sonucunda yeni arayışlara girmişken, ekşisözlük imdadıma yetişti: BOINC.


    Berkeley Open Infrastructe for Network Computing (BOINC), diğer adıyla World Community Grid, IBM ve Berkeley Üniversitesi'nin el ele vererek yarattıkları bir kullanıcı ağı. Bu ağın yaratılış amacı da, uzun zamandır duymakta olduğumuz ama bir türlü fiilen göremediğimiz (doğru yere bakmıyoruz çünkü) "İşlemciniz boştayken bilimadamlarına hizmet etsin" düsturuyla bir şeyler yapabilmek. 

    Yaklaşık altı yıldır çalışmakta olan BOINC, meşhur Seti@Home'dan insanlığın merakla sonuç beklediği FightAIDS@Home'a kadar bir çok araştırma için işlemci ağı oluşturuyor. Yani, kullanıcılara işlenecek bir miktar veri gönderiyor, ve bunu boş duran işlemcilerde işletip sonucu geri alıyor. 

    Bu güne kadar hatrı sayılır miktarda veri işlemiş olan sisteme katılıp bir şeylerin parçası olmak ise oldukça basit: WCG'nin sitesine girip kaydoluyor, ve minicik BOINC client'ını indiriyoruz. Programı kurup minicik birkaç ayar yaptıktan ve destek vermek istediğimiz projeleri seçtikten sonra tek yapmamız gereken, client'ı çalışır durumda tutmak. Geri kalan herşeyi client hallediyor, hattasadece boştayken değil de, daima çalışmasını istiyorsanız bilgisayarı ne kadar kullandığınızı hesaplayıp işlemcide kendine ayırdığı payı düşürüyor ki, bilgisayarınız kasılmasın.

    Hatırlayanınız olur belki, Ps3'ün dokuz çekirdekli "Core"unun bu sistemle uyumlu olacağı söyleniyordu. Core bu sistemi kullanıyor mu bilmem ama, "bilmem kaç megabartlık şahane çif çekrdek" işlemcilerimizin oyun oynamaktan başka bir işe yaradığını görmek güzel.

    Eğer siz de bu 230.000 kişilik orduya dahil olmak isterseniz de bir yerlerde yardıma ihtiyacınız olursa, beni nerelerde bulabileceğinizi biliyorsunuz ;)

    <-Hayır, bu dayıları işlemiyoruz veri olarak.

    World Community Grid: http://www.worldcommunitygrid.org/